Tango hocanız neden…

0
353

Tango hocaniz neden bir yandan dans etmeniz için çırpınırken öte yandan adımlarınızla uğraşmaktan vazgeçmiyor?

Tango öğrenmek ve öğretmek, başka bir dansı öğrenmek ve öğretmeye benzemiyor. Tango öğrenmek, dans etmeyi öğrenmekten çok yeni bir dil öğrenmeye benzetilebilir. Bir dans türü olarak tangonun iki bileşeni vardır: sizin kendi hareketleriniz ve gelen mesajın algılanması. İşte bu nedenle tango, “birlikte doğaçlama hareket edebilmektir”. Ayna önünde tek başınıza dans ediyor olsanız, yapacağınız şey, hareketlerinizi mükemmelleştirmek ve belli bir koreografiyi icra etmek olurdu. Bu durumda başka birini sizin hareketlerinizi takip etmeye davet ediyor ya da başka birinden gelen mesajları anlamayı öğreniyor değilsinizdir. Örneğin çok başarılı bir balet / balerin olabilirsiniz ama partneriniz ile iletişim kurmayı bilmiyorsanız, tangoda şansınız yok demektir.

Bir danstan çok bir iletişim diline benzeyen bir dansı nasıl öğrenirsiniz? Tıpkı yeni bir dil öğrenir gibi. Dilbilgisine, telaffuza, gramer bilgilerine vs. hakim olarak. Buraya kadar söylenenlerde yeni bir şey yok aslında. İşin püf noktası şurada: Öğrendiğiniz dili bir başkası ile konuşabilmek için söyleyecek bir şeyiniz olmalı. Söylediğiniz şeyin başkaları tarafından anlaşılabilmesi için de onu doğru ve iyi telaffuz ediyor, söyleyebiliyor olmanız gerekli. Ve bunun dilin kendisiyle hiçbir ilgisi yok. Bir dil eğitmeni size dilin yapısı ve düzeni hakkında pek çok şey söyleyebilir. Ama yaratıcılık, bambaşka bir şeyle ilgilidir. Tango eğitmenleriyle ilgili temel problem, aynı anda hem size bir dil öğretmek hem de edebiyat profesörü olmak durumunda olmalarıdır. Size bu yeni dili öğretmeleri, onu sevmenizi ve o dile vakıf olmanızı sağlamaları gerekir. Size aynı zamanda bu yeni dili yaratıcı bir şekilde kullanabilmeyi de öğretmek isterler. Bir tango eğitmeni size ilginç şeyler söylemeyi, bunları da hatasız söylemeyi öğretebilir mi? Bir tango eğitmeni size dans etmeyi gerçekten öğretebilir mi? Evet! Tango eğitmenleri size aynı zamanda hem dili hem o dilde edebiyat yapmayı öğretip; hem de o dili yaratıcı bir şekilde kullanmanızı, kendi stilinizi geliştirmenizi sağlayabilirler. Ama tüm bunları aynı anda nasıl gerçekleştireceklerini bilmeleri gerekir. Bazıları bunu bilirken, bazıları bunu başaramazlar. Tango eğitmeninize bir şans verin ve sabırlı olun! İşi kolay değil.

Fransızca hocanız, ilk derste “Size Proust’un en sevdiğim pasajını anlatayım” demez. İlk derste Fransızca hocanızdan öğrendiğiniz şey, “Je m’appelle Marie. Comment tu t’appelles?” dir. Yani “Benim adım Marie. Senin adın ne?.”

Tango eğitmenlerine dair dile getirilen en yaygın eleştiri, “neden bana sürekli bir sıra içinde hareketler ezberletiyorsunuz?”dur. Bu nedenle robot gibi dans edip, sürekli aynı hareketleri tekrar ediyorlar, böyle olunca da yaratıcılığa hiç yer kalmıyordur. Bir diğer eleştiri, “neden doğru adım atmayı, bunu yaparken keyif almayı; KÜÇÜK ŞEYLERden başlamayı değil de karmaşık figürleri tercih ediyorsunuz” dur.

En başta anlamanız gereken şey, adımlar eğer tangonun kelimeleri ise, kombinasyonlar da tangonun şiiridir. Hareketler, kombinasyonlar tangonun haiku’sudur. Bazı dansçılar bu nedenle hareketi yaratıcılığa dönüştürürler.Hiç şiir okumadan şiir yazabilir misiniz? Evet, yazabilirsiniz. Ama başkalarının yazdıklarını okursanız, çok büyük ihtimalle daha iyi yazarsınız.

Hareketler, kombinasyonlar estetik olabilir ya da olmayabilir, basit ya da karmaşık olabilir, sert ya da yumuşak olabilir; tıpkı şiirler gibi. Bir Brodsky olabileceği gibi bir çocuğun elinden çıkmış dizelere de benzeyebilir. Sorun kombinasyonlarda değildir. Gerçek olabilmeleri için iyi yapılıyor olmaları gerekir. Eğitmenleriniz tango derslerinde size hareketleri iyi yapabilmeyi ve kendi yaratıcılığınızı geliştirmeyi öğretir. Bilmek gerekir ki herkes kendi şiirini yazamaz. Tango dansçıları çoğunlukla kendilerinden önce yapılmış olanı tekrar ederler. Pek çok profesyonel dansçı için de bu geçerlidir. Peki bu bir problem mi? Hayır. Sürekli Bach çalan müzisyenlere sinirleniyor muyuz? Eğer iyi çalıyorsa sinirlenmiyoruz. 

Tango eğitmeninin kendi partneri ile “konuşması”, “Adımlarını parmaklarımın ucuyla dahi hissedebiliyorum, hareketlerinin ne denli kontrollü olduğunu, gövdenle bana ilettiğin mesajın bir ateş topu gibi ayaklarımdan tüm bedenime yayılışını hissedebiliyorum. Ağırlık değiştirirkenki yumuşaklığın, yere sapasağlam basıp oradan iskeleden sakince hareket eden bir kayık gibi yavaşça hareket etmeye başlaman. Farkındayım ve tıpkı uyuyan bir çocuğa sarılır gibi beni kucaklaman kendimi çok hoş hissettiriyor.” iken tango öğrenmeye yeni başlayan bir çiftin “konuşması” şöyle olur: “ Je m’appelle Marie. Comment tu t’appelles? – Je m’appelle Jean. Comment tu t’appelles?” (“Benim adım Marie. Senin adın ne? Benim adım Jean. Senin adın ne?”)

Öğrencilerin KÜÇÜK (TEMEL) ŞEYLERi algılaması ve onlardan keyif alması için, belli bir farkındalık düzeyine ulaşmaları gerekir.

Proust’tan keyif alabilmeniz için, öncesinde çocuk kitapları, ucuz romanlar, iyi romanlar, macera kitapları, biraz Tolstoy okumanız gerekir. Ve bilmek gerekir ki bazı insanlar hiçbir zaman Proust’u sevmeyecekler. Bazı dansçılar sadece adım atmayı hiçbir zaman sevmeyecekler. Bazıları pistte sakince devinmekten ziyade zorlu figürlere oynamayı tercih edecekler. Hocalar pistte volcadalarını birbiri ardına yaparken keyiflerini aldılar. Şimdi sıra öğrencilere biraz “okuyacak” malzeme vermekte.

Yeni öğrendiğiniz dile dair temel bilgileri aldıktan sonra, dönüp kendinize bakın. Belki siz de Proust’tan fazla hazzetmeyenlerdensiniz. Tango eğitmenleri öğrencilerinin kendileriyle (henüz) aynı şeylerden keyif almıyor olmasını yargılamamalı. Yeni başlayan bu öğrenciler, bir tercih geliştirecek deneyime henüz onlar kadar sahip değiller.Bir dansçı adayına “İşte bu bir adım, pivot da böyle yapılır. Şimdi keyfini çıkar” diyemezsiniz. Bu tıpkı bir müzisyen adayına “İşte bu bir piyano. Görüyorsun bir sürü ışıldayan tuşu var. Şimdi onları kullanarak müzik yap bakalım.” demek ya da baştaki örnek üzerinden gidersek, Fransızca öğrenmeye yeni başlayan öğrenciye “İşte sözlük burada. Şimdi onu kullanarak güzel bir şiir yaz bakalım!”demek gibidir.

Veronica Toumanova

Çeviren: Zeynep Atamer

Partner sitemiz gancho.info ‘dan çevrilmiştir.