Yeni tango (nuevo tango) demek olan bu kavramı iki başlık altında değerlendirmekte fayda vardır;
müzikte yeni tango akımı ve dansta yeni tango akımı.
Müzikteki yeni tango akımının öncüsü Astor Piazzolla’dır. Onun yaptığı müzik yeni tango olarak
adlandırılır. Son yıllarda klasik ve yeni tango alt yapısını kullanarak elektronik müzik öğeleriyle
yapılan düzenlemelere ise yeni tango demek çok uygun değildir.
Dansta yeni tango akımı ile ilgili yapılan değerlendirmeler tam olarak yerine oturmamıştır. Çok farklı
ve değişik hareket kombinasyonlarını yapmak yeni tango olarak düşünülse bile aslında bu tanımın
tango dansının daha özünde ortaya çıkan yeni tanımlamalar ve değişiklikler olarak değerlendirilmesi
daha doğru olacaktır.
Özellikle, tango dansının iki temel öğesi olan iletişim teknikleri ve hareket teknikleri üzerinde daha
gelişmiş ve basitleştirilmiş, daha kolay anlaşılır ve uygulanabilir yaklaşımlar bütününü yeni tango
olarak tanımlayabiliriz.
İletişim tekniklerinde yönlendiren ve eşlikçinin içinde hiçbir ezbere yer bırakmaksızın, temel fizik
kuralları ile açıklanabilir bir şekilde beden hareketlerini kullanarak çifte ya da kişiye özel hiçbir
mesaja gerek duymaksızın evrensel bir iletişim dili oluşturma halidir.
Hareket teknikleri açısından da tangonun temel sözcükleri olan adımlar ve pivot tekniklerini basit ve
sade bir halde tanımlayarak lego gibi bu basit parçaları kişinin yada çiftlerin kendi hayal gücü, duygu
ve yaratıcılıkları çerçevesinde sonsuz sayıda üretebilecekleri hareket kombinasyonları oluşturmaları
olarak açıklayabiliriz. Burada özellikle hedeflenen basit ve sade bir yaklaşımla birçok yeniliği kişinin
kendi tasarladığı dansın içerisine aktarabilmesi olarak da ifade edebiliriz.
Borges’in bir sözünü ekleyerek bu yazının burada bitmediğini belirteyim. “Her kim tango hakkında
yeni bir söz söylerse altına imzamı atarım”
İrfan Yüksel