20.5 C
İstanbul
Pazartesi, Nisan 28, 2025
Ana Sayfa Blog Sayfa 19

Tango ve İstanbul, Tanıtım ve Tarihçe :

Tango, İspanya, Küba, Meksika, Uruguay ve Arjantin kökenli çeşitli müzik ve dansların bir dizi etkıleşim ve karışım süreci sonunda 19.yüzyıl ile 20.yüzyıl ara kesitinde klasik karakterini bulmuş bir dans müziği türüdür. O dönemde Arjantin’i ve özellikle Buenos Aires kentini toplu bir çılgınlık şeklinde saran bu dans ve müzik, yüzyıllık bir süreden ve pek çok değişimlerden sonra bugün Arjantin kültürünün bu disiplinlerdeki tartışmasız en etkin olanıdır.

Tango müziği bazen sırf enstrümantal da olmakla beraber çoğunlukla güfteli şarkılar şeklindedir. Bu güfteler çok kere edebi değeri olan, “Tango sözü literatürü”nü oluşturan gerçekçi, hüzünlü, sempatik, dramatik ya da trajik şiirlerdir. Tango müziği, besteci, düzenleyici ve virtuoz bandoneonist Astor Piazzolla tarafından senfonik boyutlara ulaştırılmıştır. Tango şairi ve Arjantin Ulusal Tango Akademisi Başkanı Horacio Ferrer, “Tango, dört ayn fakat birbiri ile ilişkili sanat olan müzik, dans, şiirsel şarkı ve yorumdan oluşur” tanımı ile tangonun mülti-disipliner özelliğini saptaımştır. Tango kuşkusuz bir halk sanatıdır. Ama çoğu halk sanatları gibi kırsal kesim sanatı değil, aksine çok uluslu bir metropol’ün karakteristik simgesi haline gelmiş olan bir kent sanatıdır. Tango, Montevideo ve Buenos Aires gibi liman kentlerinin gemici meyhane ve barlarından kaynaklanıp toplumun en üst düzeylerine yükselmiş ve tüm dünyaya yayılmıştır. Ama bu yayılış ünlü sanatçıların ilgisini çekmek yoluyla değil ve fakat bizatihi halkın ve halkların ilgilerini çekerek gerçekleşmiştir. Tango bu şekilde varlığını yüzyıldır sürdürmektedir ve görünüşe göre daha da sürdürecektir. Araştırmacılar “Tango”nun, bu özelliği ile psiko-sosyal ve sosyo-kültürel bir “olgu” meydana getirdiğini ,kabul etmektedirler. Tango değişik çevrelerde ve değişik toplumlarda değişik yorumlara uğramıştır. Ancak genel gücünü müzikal özelliğinin kişiye etkisinden alır.

Yazar: Eşref Denizhan
31.10.1994
Fehmi Akgün’ ün katkıları ile…

Papatya

Üst not: İçeriğin sonunda konu ile ilgili videoları izleyebilirsiniz.

Kuruluş amacı Necdet Koyutürk’ün tangolarını yaşatmak olan Okotango Kuartet’in kurucusu,
grup lideri ve piyanisti, sevgili Özdener Koyutürk’ün babası ve türk tangosunun unutulmaz ismi
Necdet Koyutürk, eseri, yedek subay olarak  Ankara’da yaptığı askerlik döneminde bestelemiştir.

TBirçok solist tarafından seslendirilen eser, bugün hala en sevilen Türkçe tango olarak varlığını
sürdürmektedir. 1948 senesinde, kayıtları Türkiye ve İngiltere’de 78 devirli taş plak olarak basılmış
ve yayınlanmış eser, yurt dışında basılan ilk Türkçe Beste olması açısından da büyük önem taşır.
Avrupa ve Balkanlar ile ortadoğu ülkelerinde de büyük ilgi toplamıştır.

Merak edenler için şarkının hikayesini Sevgili Özdener Koyutürk’ten dinliyoruz…

1940’lı yılların ilk yarısı, 2. Dünya Savaşı’nın hararetli yılları. Necdet Koyutürk Ankara’da Yedek
Subay olarak askerlik hizmetini yapmakta. Bir gün Kızılay’da yürürken Nihat Esengin ile karşılaşır.
Nihat Bey o günlerde Ankara Radyosu’nda orkestrası ile program yapmaktadır. Solistleri ise Celal
İnce’dir. Selamlaşma ve hal hatır sorma sonrası Nihat Bey sorar:Necdet’ciğim yeni bir besten var
mı?..   Ve ekler, varsa onu da dahil ederek bu Cumartesi, sadece senin eserlerinden oluşan bir
program yapalım.

Necdet Koyutürk bu hızlı soru ve öneri karşısında yok diyemez. Var der, var tabi ki yeni bir bestem.
Nihat Bey bu defa ismi ne yeni bestenin diye sorar. Durum daha karmaşık hal almıştır Necdet
Koyutürk için. Ancak hızlı bir karar ile “Papatya” der. Birden aklına, geceleri arkadaşlar arasında
oynadıkları isim oyununda sıkça kullanılan zarif bir çiçek adı gelmiştir. Papatya..   O isim henüz
bestelenmemiş ancak daha sonra milyonların  gönlünde taht kuracak, ünlü Papatya tangosunun ismi
oluvermiştir.

Nihat Bey, tamam der. Cumartesi mutlaka onu getir. Aman programdan 1 saat önce getir ki, iyi bir
 prova yapalım ve Celal de söylesin. Vedalaşıp ayrılırlar.

Necdet Koyutürk kışlaya döner. Çadırına girer. Akordeonunu alır ve bir çırpıda besteler Papatya’yı.
Sözlerini de yazar, “Papatya gibisin beyaz ve ince…  ”   Ertesi gün ise düzenlemesini tamamlar.  – Bu
kadar kısa sürede, böylesine etkileyici bir bestenin nasıl çıktığı sorulduğunda Necdet Koyutürk gayet
mütevazı bir şekilde, her bestecinin düşüncelerinde bestelenmeye hazır ezgiler vardır diye
cevaplamıştır 1970’lerde bir radyo röportajında.

Cumartesi günü Papatya’nın orkestrasyonunu bir zarfa koyar ve Ankara Radyo’sunun yolunu tutar.
Her zaman rahatlıkla girdiği, pek çok arkadaşının çaldığı Radyo binasının kapısındaki görevliye verir
notaları ve süratle Nihat Bey’e iletmesini söyler. Kendisi de rahatlıkla provaya girip ilk çalınışında
hazır bulunabilecekken bunu yapmamış ve hızla uzaklaşmıştır Radyo Evi’nin önünden.  Bu duruma
da,  – Kendi kendime, bu kadar da hızlı beste yapılır mıyımış? diye sorup biraz da mahçup
uzaklaştım oradan, diye açıklık getirmişti üstat bir röportajda.

O zamanlar Radyo yayınları canlı olduğu için dinlemek üzere, süratle Ankara’da ki bir akrabasının
 evine gider Necdet Koyutürk.  Bir süre sonra  beklenen an gelir.

Spiker anonsa başlar. Değerli dinleyiciler. Nihat Esengin Orkestrası programına başlıyor, Solist Celal
İnce. Bu programda Necdet Koyutürk’ün eserlerinden mürekkep bir repertuar icra edilecek. İlk eser
Necdet Koyutürk’ün en son bestesi. Papatya..

Ve orkestra çalar, solist söyler…  Parça bitince evde büyük bir alkış kopar. Bu Papatya tango’sunun
ilk çalınışı ve aldığı ilk alkışlardır. Necdet Koyutürk, bu anlardaki duygularını; Çok da güzel olmuş
dedim kendi kendime diye anlatır yıllar sonra.

Ne yazık ki; bu ilk çalınışın kaydı, teknolojinin yetersizliğinden kayıt altına alınamamıştır. Ancak daha
sonra askerlik dönüşü Necdet Koyutürk, kendi orkestrası ve Şecaattin Tanyerli’nin  kadife sesi ile bu
tango’yu 78,5 devirli taş plağa kaydedecek ve böylelikle Papatya ölümsüzleştirecektir.

Papatya tango’su Türkiye’de çok sesli popüler müzik hayatı için bir milat kabul edilmektedir. Necdet
Koyutürk orkestrasının çaldığı ilk kayıt, Columbia Records tarafından dünya repertuarına alınmış ve
Türkiye dahil İngiltere, Orta Avrupa, Balkan Ülkeleri ve Orta Doğu’da dağıtımı yapılmıştır. Bu
bakımdan da bir ilktir.

Kitlelerin dillinden yıllarca düşmeyen, Taş Plaktan başlayarak,  günümüze kadar gelen tüm manyetik
çoğaltma sistemlerinde yerini alan Papatya,  gerek ilk plak kaydı ve  gerekse daha sonra yapılan pek
çok düzenlemesi ile günümüze kadar ulaşmıştır.

Ve İşte Papatya’nın Sözleri:

papatya gibisin beyaz ve ince
eziliyor ruhum seni görünce
ismin dudaklarimi yakiyor neden
nedir bu çektiğim senin elinden

yalvarırım sana gel üzme beni
inan bana çok seviyorum seni
gel kollarima artik bekliyorum
papatyam seni özlüyorum

neden sanki öyle dudak büküyorsun
yoksa açik söyle hiç mi sevmiyorsun
sana soruyorum neden susuyorsun
bana bu sevgiyi çok mu görüyorsun

bilsem söylermiydim gizli hislerimi
keske görmeseydim gülen gözlerini
biliyorum fakat sen de seviyorsun
anladim çapkınca naz ediyorsun.

Şarkının iki farklı yorumunu Okotango Kuartet’ten enstürumental olarak ve Esin enginin eşsiz sesinden dinleyebilirsiniz.

Ayrılık

AYRILIK

Vals

Söz: Mustafa NAFİZ

Müzik: Necdet KOYUTÜRK

Bu gönül mahzun,
Ayrılık gününde.
Ağla ey ruhum,
Yaslara bürün de.

Izdırap acısı içimi yakar,
Gözlerin bana bir hüzünle bakar.

Belki de artık, hiç dönmeyeceksin
İnlesin bu gönlüm, sevdanı çeksin

CEZAYİR DANSÖZÜ Filmi için bestelenen bu vals
filmde; Necdet KOYUTÜRK Orkestrası eşliğinde, Şecaattin TANYERLİ tarafından seslendirilmiştir.

Başbaşa Kalınca

BAŞBAŞA KALINCA

Tango

Söz ve Müzik: Necdet KOYUTÜRK

 Baş başa kalınca,
Ufuk kararınca.
Geceler ne de çabuk biter,
Tanyeri ne tez ağarırdı.

Doymadan sevgiye,
Aşka ve her şeye.
Mehtap sanki küserdi
Gün bizi ayırırdı.

Sevgiye susayan,
Sevgisiz yaşayan.
Gönüller sitem eder
Kuşlar bile bizi kıskanırdı.

İlk plak kaydı: Voice of Master Records AX 2594,

Necdet KOYUTÜRK Orkestrası eşliğinde, Solist Celal İNCE

Beyaz Zambak

BEYAZ ZAMBAK

Tango

Söz ve Müzik: Necdet KOYUTÜRK

İpek saçlarının altın gölgesi,
Sevda seherinde hale mi nedir?
Ruhumda yarattı bahar ülkesi
Kızıl dudakların lale mi nedir?

Beyaz zambaklar gibi ince yüzün
Nurdan çiçekler açar hayalimde.
Gök yaprak mineli o bir çift gözün,
Ayılmaz rüyası var hayalimde.

Senin aşkınla solmadan yaşamak.
Mutlu bir ömre bedeldir sevgilim.
O ilahi yüz ah o beyaz zambak
Bin bir çiçekten güzeldir sevgili.

İlk plak kaydı: Columbia Records RT 17979

Necdet KOYUTÜRK Orkestrası eşliğinde, solist  Şecaattin TANYERLİ

Dinle Sevgili

DİNLE SEVGİLİ

Tango

Söz ve Müzik: Necdet KOYUTÜRK

 Dinle sevgili dinle,
Çok zaman var yalnızım.
Kırıldı artık sazım,
Şimdi kalbimi dinle.
Unutulsa sevdalar
Ve tatlı hatıralar.
Senin için hep ağlar,
Kırık kalbimi dinle.

Ben bir yaralı kuşum.
Yürekten vurulmuşum.
Severek yorulmuşum
Şu öksüz kalbi dinle

İlk plak kaydı: Columbia Records RT 17902

Necdet KOYUTÜRK Orkestrası eşliğinde, solist  Şecaattin TANYERLİ

Gel Beklediğim Yeter

GEL BEKLEDİĞİM YETER

Tango

 Söz ve Müzik: Necdet KOYUTÜRK

 Ey mavi gözlerine aşık olduğum dilber
Dön artık uzaklardan, gel beklediğim yeter.
Sensiz geçen günlerin, hicranıyla titreyen
Yanan dudaklarıma candan bir buse gönder.

 Gel beklediğim yeter,
Yumuk ellerini ver.
Bahar yüzlü sevgilim,
Mavi bakışlı eşim.
Çok üzdüm seni diye
Sanki nazlanmak niye?
Sana açık kollarım
Koşuver de gel canım.

İlk plak kaydı:  Columbia Records RT 17902

Necdet KOYUTÜRK Orkestrası eşliğinde, solist  Şecaattin TANYERLİ

Gözlerine Bakarken

Tango

Söz ve Müzik: Necdet KOYUTÜRK

O tatlı bakışlarınla,
Her zaman seninim derken.
Gözlerine bakarken sevgilim,
En büyük yeminim derken..

Yıldız gibi parladığın,
Geceme güneş doğmasın.
Saçlarını okşarken sevgilim,
Varsın sabah da olmasın..

Gözlerine bakarken hislerim coştu.
Bu hayat senden önce, inan pek boştu.
Coşup taşamıyordum,
Canlıydım yşamıyordum.

İsmin dudaklarımda bir alev oldu.
Yaka yaka yanarak kalbime doldu.
Sevilen ve sevensin..
Benim yıldızım sensin

O tatlı bakışlarınla,
Her zaman seninim derken.
Gözlerine bakarken sevgilim,
En büyük yeminim derken..

İlk plak kaydı: Columbia Records RT 19010
Necdet KOYUTÜRK Orkestrası eşliğinde, Solist Şecaattin TANYERLİ

Hatıralar

Tango

Söz: Baki Süha EDİPOĞLU
Müzik: Necdet KOYUTÜRK

Beni de alın ne olur,
Koynunuza hatıralar.
Dolanıp kalayım bir an
Boynunuza hatıralar.

Beni de alın ne olur,
Koynunuza hatıralar.
Bir ömür tükenecek,
Yolunuza hatıralar.

Yeriniz ne, yurdunuz ne?
Benden böyle korkunuz ne?

Duyuyorum sesinizi,
Bazen derin bir kuyudan.
Dinliyorum uzakları,
Kalkıp derin bir uykudan.

İlk plak kaydı: Herses Records;
Necdet KOYUTÜRK Orkestrası eşliğinde, Solist Necla İZ

İnan Ki Sevgilim

Tango

Söz ve Müzik: Necdet KOYUTÜRK

İnan ki sevgilim çok seviyorum.
O sihirli bakışlarını senin.
İçim titreyerek, coşup taşıyorum.
Gelince göz göze, inan güzelim.

Hatırla bir gece, mehtap da vardı.
Sular bile seni seyre dalmıştı.
Sana o geceden beri aşıkım ben.
İnan ki çok seviyorum

İlk plak kaydı: Columbia Records RT 17954
Necdet KOYUTÜRK Orkestrası eşliğinde, solist Şecaattin TANYERLİ