Tangodaki partnerlik ilişkisine dair sıklıkla dile getirilen erkeğin önderliği bahsi, sadece henüz
üstesinden gelinememiş maço kültürüne ait bir yargı olmayıp; atfedilen önder rolü sayesinde erkeğin
danstaki sorumluluğu üstlenmesiyle de ilişkili bir durumdur. Bununla birlikte erkek dansçı için aslolan
kadındaki lirik duruşun dışa vurulmasını sağlamaktır.
Miguel Angel Zotto, kardeşlerden daha çok bilineni olmakla birlikte, Osvaldo Zotto daha şair ruhlu
olanıdır. Bir workshop’a katılmak üzere geldiği Londra’da dans edişini ilk gördüğümde, bugüne kadar
yazmış olduğum tüm şiirleri yırtıp atmak ve Buenos Aires’te yeniden dünyaya gelmek istedim. Bana
olağanüstü gelen üç yanından bahsedeceğim burada. Partneri Lorena Ermocida ile dans ederken
alınmış hemen tüm kayıtlar amatörce ve gerek ses gerekse görüntü olarak zayıf kayıtlar olmakla
birlikte, Osvaldo’nun dansı sırasında ayak hareketlerine odaklanırsanız, hikayenin aslını anlarsınız.
Uzman bir göz, Zotto’nun dans tekniği hakkında saatlerce konuşabilir. Benim söyleyebileceğim,
hareketlerinin hiçbir zaman olması gerekenden daha karmaşık olmadığı; kitap sayfaları gibi
sonsuzca tekrar eden hero’larında bile.
Dans ederken kendini bu kadar iyi ifade edebilmesinin aracı ise partneri. Zotto’nun yönlendirmesiyle
partnerinin dilediği süslemeyi dilediği zamanda yapabilecek istediği kadar zamanı olabiliyor.
Zotto’nun partneri Lorena Ermocida akrobatik hareketler peşinde koşan bir kadın değil; bir sanatçı.
Zotto’nun birlikte dans ettiği partnerlerden en gösterişlisi ve kendini ortaya koyanı, belki de
muhteşem Milena Plebs. Hoş Plebs kendi jenerasyonu içinde en gösterişli kadın dansçıidi ayrıca.
Zotto ve Plebs’i dans ederken izlediğimde “tango bu olmalı” diye düşünmüştüm. Hem kadın hem de
erkek dansçının ilk bakışta kolay gibi görünen bu bir aradalığı çok etkileyici. Bu ortaklaşa kurulan bir
dil ve bu dili akıcı konuşabilmek, bir ömür boyu çalışma gerektiriyor.