Modern Tangonun Yaratıcısı Astor PiazzollaBugün grubuyla birlikte AKM’de çalacak olan Astor Piazzolla, modern tangonun yaratıcısı olduğu kadar, çağdaş müziğin de temsilcilerinden. Piazzolla’nın büyük bir ustalıkla çaldığı “bandoneon”u, ünlü tango ozanı Enrique Santos Discepolo şöyle tanımlıyor: Tangonun lirik ruhu. Bir zamanlar geleneksel tangocular tarafından yadsınan Piazzolla’nın müziği “delilik” olarak nitelenmişti. İstanbul 1986 Sinema Günleri kapanış gecesinde yarışma dışı gösterilmesi gereken, Fernando Solanas’ın “El Exilio de Gardel” (Gardel’in Sürgünü) veya “Tangolar” adlı filmi anlamsız bir sansür engeline takılmasaydı, Türk seyircisi 16. İstanbul Uluslararası Festivali’nde bugün dinleyeceği Astor Piazzolla’nın müziğini daha yakından tanımış olacaktı.
Solanas, bu çalışmasında, 1983 öncesinde Paris’te sürgünde yaşayan Arjantinli tango sanatçılarının trajik yaşamlarını konu almıştı. Filmin müzik yapımcılığını üstlenen Astor Piazzolla, bekleneni vermekte gecikmedi. “El Exilio de Gardel”, en iyi müzikal film ve en iyi film müziği olarak Venedik, Fransa ve Havana’da 5 ayrı ödül kazandı.
Astor Piazzolla, modern tangonun yaratıcısı olduğu kadar, çağdaş müziğin temsilcilerindendir. Piazzolla’nın tangoda yaptımodern-tangonun-yaraticisi-astor-piazzollağı değişikliği ancak Stravinsky ve Bartok’un yenileme çalışmalarıyla kıyaslayabiliriz. Onun bir zamanlar yadsınan ve gelenekçilere göre “delilik” olarak kabul edilen müziği, yeni, değişik besteleri ve alışılmamış çalış biçimi (tangonun temel sazı olan bandoneon virtüözüdür) tangoyu bir hafif müzik türü olmaktan çıkararak klasik normlara paralel bir sanat etkinliğine dönüştürmüştür. Dans etmek için tango yerine, dinlemek için tango akımı Piazzolla ile doğmuştur.
Modern Tangonun Yaratıcısı Astor Piazzolla11 Mart 1921’de Arjantin’de İtalyan asıllı bir ailenin çocuğu olarak Mar del Plata kentinde doğan Astor Piazzolla, Liberto Paulini ve Alberto Ginestra gibi ünlü hocaların öğrencisi olmuş, Miguel Calo ve Anibal Troilo orkestralarında bandoneon çalarak tekniği ve düzenlemeleriyle dikkati çekmiştir. 1950’li yıllara kadar geleneksel tangonun belirli çizgisini pek aşamayan sanatçı, 1954’te Paris’te kurduğu bir topluluk ve yaptığı bir plak ile ilk çıkışını yapar. Neden Paris’te? Çünkü 1953’te yazdığı “Buenos Aires Tres Movimientos Sinfonicas” (Buenos Aires Üç Zamanlı Senfoni) adlı yapıtıyla Buenos Aires Fabian Sevitsky ödülünü ve Paris Konservatuarı’nda bir burs kazanmıştır. Orada Nadio Boulanger’den kompozisyon dersleri alır. 1955’te Buenos Aires’e dönen Piazzolla, Octeto Buenos Aires adlı sekizlisini, 1958’de ise Orquesta de Cuerdas Yavlılar Orkestrası’nı kurdu. Ve her yenilik gibi biraz da şimşekleri üzerine çekti.
Bir polemik açılmış ve “Piazzolla müziğinin” tango olup olmadığı tartışılmaya başlamıştı. Zira Piazzolla, her şeyi durmadan değiştiriyordu: Tangoyu, düşüncelerini ve dostlarını. Bu değişimler onu uzaklara götürüyordu. Kendini izlemek cesaretini bulamayanlardan çok uzaklara.
“Sinfonietta”, “Tango Ballet”, “El Hombre de la Esquina Rosada” ve Montevideo’da ödül kazanan “Lo Que Vendra”, “Contrabajeando” gibi eserlerinin beğenilmesi ve tutulması için fazla zaman gerekmedi. Artık bütün Arjantin’in gurur kaynağı olmuştu. 1958’den 1960’a kadar New York’ta yaşayan Piazzolla, caz-tango adıyla çalışmalar yaptı. 196O’ta ise ‘Yeni Tango Beşlisi’ni kurdu; Quinteto Nuevo Tango. Piyano, keman, bandoneon, elektrogitar ve kontrbastan oluşan bu kentet. Piazzolla’nın kurmuş olduğu topluluklar içinde en uzun ömürlü olanıdır ve bazı elemanları değişerek günümüze kadar gelir. İstanbul’da modern-tangonun-yaraticisi-astor-piazzolladinleyeceğimiz de bu formasyondur. Piazzolla’nın yanında şu elemanlar bulunmakta: Kemanda Fernano Suarez Paz, piyanoda Pablo Zigler, basta Hector Console ve elektrogitarda Horacio Malvicino (grubun asıl gitarcısı Oscar Lopez Ruiz yerine).
Modern Tangonun Yaratıcısı Astor PiazzollaPiazzolla’nın 1965’te Ne York Philharmonic Hall’de konserlerini yeni yapılan balad sonatlar, Melek ve Şeytan dizi tangoları, Borges’in bir öyküsü üzerine bale müziği ve “Maria de Buenos” adlı küçük opera izler. Piazzolla’nın günümüze kadar uzanan yıllarını Avrupa, Arjantin ve ABD’de verilen konserle “Armageddon”, “Viaje de Bodas”, “Lumiere”, “4. Henry”, “Tangolar” gibi 50’ye yakın film müziği, sonatlar, vals ve süitler, orkestra ve bandoneon için bir konçerto doldurmakta. 1985’te ünlü şarkıcı Milva ile sahneledikleri “El Tango” adlı müzikal gösteri geçen yıl Monte Carlo’da 100 dolar giriş ücretiyle tekrarlanırken, gene 1987 Eylül’ünde Verona’da Maria Callas anısına düzenlenen geceye renk katan Milva ve Piazzolla grubu, 20 dakika ayal alkışlanıyordu.
İstanbul, seyircisinin “4. Henry” filminden ve Devlet Opera ve Balesi’nin 1985-1986’da sahnelediği 1 perdelik “Tangolar” adlı baleden tanıdığı, Radyo-3 yayınlarında benim ve bazı yapımcı arkadaşların plaklarını dinlettiği Piazzolla müziğinin temeli de klasik tangonun bütün öğelerine rastlamak mümkün. Modern müzik tekniğinin gerektirdiği kalıplar ve akorlar, bandoneon gibi yöresel bir sazın sesiyle birleşerek gene çok özel bir tür olan tangonun anlatımından kaynaklanırsa ortaya nasıl bir yapıt ve icra çıkacaktır? Bu Astor Piazzolla’nın özgün ve atipik müziğidir.
Piazzolla’nın büyük bir ustalıkla seslendirdiği enstrümana gelince; bandoneon, sadece bir tango sazı değil, Buenos Aires halkının değişik kuşaklarının arkadaşı, sırdaşı ve hayatının bir parçası olmuştur. “Hiçbir enstrüman, hatta keman bile bizim hüzünlerimizi sevinçlerimizi, şarkılarımızda dile getirdiğimiz duygulanırımızı anlatmakta bandoneon kadar başarılı olamaz” diye yazıyor ünlü tango ozanı Enriquo Santos Discepolo. “Bandoneon, tangonun lirik ruhu..”
FEHMİ AKGÜN
Cumhuriyet Gazetesi 05.08.1988