Bir Ekonomistin Gözünden Tango

0
257

Ekonomide, arz ve talep eğrilerinin birleştiği noktaya; “kesişme noktası” – intersection point – diyoruz. Bu nokta optimal nokta kabul edilir, ne var ki hiçbir ekonomi – çeşitli sebeplerle- kesişme noktasında kalamaz. Diğer bir deyişle, optimal olan arz ve talebin dengelenmesi iken, ya arz ya da talep, eksik veya fazladır.

Bu durumun teoride ekonomi açısından bazı sorunlar yaratacağı bilinir, ancak sistem çoktan yeni bir raya girmiş, yeni bir denge noktası aramaya başlamıştır, bu “sistem” içinde hedeflenen taraflar için maksimum faydanın elde edilmesidir.

Tango dansında da iki taraf vardır. Her iki taraf da dans boyunca yeteneklerini elinden geldiğince sergilemek, karşılıklı sorumluluklarını yerine getirmek, sonuçta uyumu en üst düzeyde yakalama çabasındadır. Ancak tangoda da dans boyunca uyum, tıpkı kesişme noktasında kalamayan ekonomiler gibi, en üst düzeyde kalamaz. Buna sebep veren -başta tarafların dans seviyesinin farklı olması sayılabilir- çok çeşitli dinamikler vardır. Ancak önemli olan tarafların dansın aktığı dakikalarda, bireysel olarak aldıkları keyfi en üst düzeyde tutmaya çalışmalarıdır. Hem birbirlerine, hem kendilerine, hem de tangoya olan saygı başka nasıl korunabilir ki ?

Ekonomide “gerçek” büyümeden bahsedilmek için “üretim” ve “yatırım” artışından bahsediyor olmamız gerekir, tüketime dayalı büyümenin katma değeri düşüktür. Üretim ve yatırım ise o ekonominin “çalıştığının” göstergesidir. Tango’da gelişim de aynı çerçeveye oturtulabilir; gerçek bir gelişim bildiklerimizin üzerine hep yenilerini ilave etmeyi gerektirir. Mevcut bilgimizi tüketmek elbette dans etmemizi sağlar ancak katma değeri artırmak hedefler arasında olmalıdır. Dansta uyumu maksimum noktaya taşımak, en başta kendimizi mutlu edecektir…