“Camerata Portena” Astor Piazzolla’nın desteğiyle, Marcelo Rodriquez Scilla tarafından kurulan mükemmel bir orkestra. Arjantinli grup, kendi bestelerinin yanında Astor Piazzolla’nın da bestelerini eşsiz bir şekilde yorumlamaya devam ediyor…
- “Camerata Portena” müzik kariyerine nasıl başladı? Orkestranızdan, çaldığınız müziklerden, repartuarnızdan biraz bahseder misiniz?
Camerata Portena’yı 1986 yılında Astor Piazzolla’nın desteğiyle kurdum (Marcelo Rodriquez Scilla). Müzikal repartuarımız, Astor Piazzolla ve Rodriquez Scilla&Borgo tarafından bestelenen, inanılmaz hassas ifade gücüne sahip, çağdaş tango müziğine dayanıyor. Müzisyenlerimiz, Arjantin Sinfonica Nacional Orkestrası ve Buenos Aires Estable del Teatro Colon Orkestrası solo profesörleridir. Orkestramız en yüksek klasik çalma metodu ile tango gücünü bir araya getiriyor. Konserlerimiz Guillermo İbanez’in eşsiz sesiyle tamamlanıyor.
- Astor Piazzolla tango için ve “Camerata Portena” için önemli bir sanatçı. Bize biraz Astor Piazzolla’dan bahseder misiniz? Sizin için neden önemli?
Dünya çapında Camerata Portena sadece tüm eserlerin alışılmamış yorumu sebebiyle değil, aynı zamanda kendi bestelerinin yenilik yaratan tarzı sebebiyle uzman basın tarafından “Özgün Piazzolla Varisleri” olarak adlandırılıyor.
Piazzolla tango türünün de ötesinde, bugüne kadarki en büyük Arjantinli besteci. Onunla gençken karşılaştığım için şanslıydım. Beni sadece Camerata Portena’yı kurmaya ve müziğini yapmaya değil, aynı zamanda repartuarımıza kendi bestelerimi dahil etmek için de cesaretlendirdi.
- Yanılmıyorsam, Astor Piazzolla dansı değil müziği ön planda tutan bir sanatçı. Sizce insanlar dansa ilgisi olmadan da tango müziklerine ilgi duyabilir mi?
Evet! Piazzolla’nın müziği özellikle dinlenilmek üzere tasarlandı. Onun müziğinin tüm dünyada takdir görmesinin sebebi budur aynı şekilde Camerata Portena’nın müziğinin de.
- Tango öncelikle ne olarak kabul edilir? Dans mı yoksa müzik mi?
İlk başlarda tango dans değildi sadece popüler müzikti. Bir süre sonra insanlar onunla dans etmeye başladı ve bazı parçalar sözlü şarkı olarak tasarlandı. 60’lı yıllarda Piazzolla, geleneksel tango tarzında devrim yarattı.
- 1870-1910 yılları arasında birçok Avrupalı Arjantin’e göç etti. Tango dansı ve müziği Avrupa kültüründen nasıl etkilendi?
Avrupa’nın çoğu kültürel ifadesi o zamanın Arjantin müziği ile birleşti ve tango kendi kimliği olan bir sanat haline geldi.
- Juan D’Arienzo belirgin ritmi olan, sözsüz tango müziğini tercih etmiştir. Ne düşünüyorsunuz? Tango müziği nasıl olmalıdır? Sözlü ya da ritmik? Böyle bir ayrım yapılabilir mi?
Tango bir özdür ve bunu ifade etmenin birçok yolu vardır: “enstrümantal müzik, şarkı, dans…” Önemli olan bunların tangonun özünden besleniyor olmasıdır. Biz nasıl olması gerektiğini söylemeyiz. “Tango sanattır.”
- Camerata Portena albüm ya da müziklerinden sizin için özel hikayesi olan ya da çok değerli diyebileceğimiz şarkı ya da albümler hangileridir?
Özel yere sahip birçok şarkı var. Piazzolla’dan “Onda Nueve”, “Oda para un Hippie”, “Escualo” çok iyi bilinen eserler değillerdi. Camerata Portena o şarkıları tekrar topluma getirdi ve onlar çok beğenildi. Bizden: “Preludio en la noche”, “Nuevamente” ve yakın zamanda “Suite El Angel Vive”
- En çok konser verdiğiniz yerler neresi? En çok hangi ülkede konser vermek istersiniz?
Birçok ülkede çaldık: “Rusya, İspanya, Venezüella, Meksika, Avustralya ve daha birçok yerde… Müziğimizi her yere getirmekten çok memnunuz!
- Tango Türkiye için çok önemli. Büyük bir kitle tango ile ilgileniyor. Siz Türkiye hakkında ne düşünüyorsunuz? Türkiye’de turne yapmak ister misiniz?
Biz Türk halkının tangoya olan ilgisinin farkındayız. Türkiye’de çalmak harika olur, mesela; “Ankara Opera Sahnesi’nde”
Özlem TOPALOĞLU