Arjantin Tango’da Çabasız Ustalık
Eğitmenler herhangi bir fiziksel aktivite öğrenmede dört aşama saptamıştır:
1) Bilinçsiz yetersizlik
2) Bilinçli yetersizlik
3) Bilinçli yeterlilik
4) Bilinçsiz yeterlilik
Edgar Degas demiştir ki “Artık ne yapıyor olduğunu (düşünmez) bilmez hale geldiğinde bir ressam iyi
işler çıkarır.” Aynısı tango için de geçerlidir. Bir dansçı ancak bilinçsiz yeterlilik seviyesine
ulaştığında Arjantin tangonun içsel olasılıklarına dokunabilen dansçıdır. Bu çabasız ustalıktır, yani
tangonun, kişinin sıkça nefesi kesilerek tanımladığı seviyesidir.
Yıllar önce, Eckhart Haerter (Alman Arjantin tango dansçısı ve eğitmeni) tango yapanların,
kapasitelerinin ancak yüzde 75’ini kullandıklarını iddia etmişti. Kişiler, dansçıları bilinçsiz yeterlilik
seviyesinden uzak tutan tipik bir korku sonucunda böyle bir bilinçli yeterlilik seviyesinde takılı kalırlar.
Korku, kişiyi bilinçli yetersizlik seviyesine kadar geriletebilir.
İnsanların Arjantin tangosunu, spiral gibi ilk aşamadan dördüncüsüne kadar üst üste koyarak tekrar
tekrar öğrendiği fikrini genelleştirmek isterim. Bir önceki seviyenin bilinçsiz yeterliliği, bir sonraki
seviyenin bilinçsiz yetersizliğidir.
Arjantin tangosu öğretmek ve öğrenmek konusunda ve çabasız ustalık kazanmakta tüm bunlar ne
anlama gelir?
Öğretmek, öğrenciyi bilinçli yetersizlik seviyesinden bilinçsiz yeterlilik seviyesine çıkarmaktır. Kimi
eğitici, öğrencisini bilinçli yeterlilik seviyesine kadar da ulaştırabilir. Neredeyse daima, öğrencinin
bilinçsiz yeterlilik ya da çabasız ustalık seviyesine ulaşması tamamen kendine kalır. Öğrenciyi
bilinçsiz yetersizlik seviyesinden bilinçli yetersizlik seviyesine çıkarmak, öğrencinin mevcut beceri
seviyesi ile öğrencinin mümkün olduğunu anladığı beceri seviyesi arasında bir gerilim yaratır. Bazen
öğrenciler danslarının gerilediği hissine kapılırlar, çünkü dans farkındalıkları, fiziksel becerilerinin
önüne geçmiştir. Pek çok kişi bilinçli yeterliliği sürdürmekte güçlük çeker, ama tipik öğrenme süreci,
kişinin beceri seviyesini geliştirerek bilinçli yeterliliğe doğru ilerlemesinde yatar.
Eğer öğrenci daha fazla beceri kazanmasının önkoşulu olan gerilimi sürdüremezse, bilinçsiz
yeterlilikten bir önceki seviye olan bilinçli yeterlilik seviyesine geri kayabilir. Kendi kendine çalışma
veya bir usta ile çalışma genellikle yeni yeterlilikler edinmek için önemlidir. Önce bilinçli yetersizlikten
bilinçli yeterliliğe, oradan da bilinçsiz yeterliliğin bir sonraki aşamasına ilerlenir.
Öğrencilerin tango derslerini bırakması, tipik olarak eğiticinin, öğrencinin becerisini geliştirebilmesine
imkan tanıyacak biçimde yeni bir gerilim yaratamadığı ya da yarattığı gerilimin öğrencinin
istediğinden ya da kaldırabileceğinden fazla olması durumunda görülür. Bu, herhangi bir başarı
seviyesinde görülebilecek bir durumdur, ister ilk kez dansa başlayan dansçı olsun, ister yüksek
derecede beceri sahibi dansçı olsun.
Figür ezberleten eğiticiler sınıflarında bu gerilimi pek nadiren yaratabilirler, çünkü öğrencilerine
öğrettiklerinde, daha önce öğrettiklerini pek fazla tehdit edici bir durum yoktur. Bu nedenle, ezber
figürlerin istekli öğrenciye verebileceği pek fazla bir şey yoktur. Dahası, figür ezberleten eğiticilerin,
öğrencilerini bilinçli yetersizlikten bilinçli yeterliliğe taşımak için pek de fazla çalışmaları gerekmez.
Bunun tersine, tekniğe ve tangonun temel taşlarına önem veren eğiticiler, öğrencilerini sürekli olarak
bir sonraki incelmiş ustalık seviyesine ilerletirler. Bu becerilerini geliştirmek isteyen öğrenciler,
mevcut yetenekleri ile eğiticileri tarafından ortaya konulan beceriler arasındaki gerilimi kabul etmeye
istekli olmalıdır. Böylece tekniğe ve tangonun temel taşlarını vurgulayan öğretmenlerin, öğrencilerine
bilinçli yetersizlikten bilinçli yeterliliğe ulaşmalarında yol göstermek için çok fazla çalışmaları
gerekecektir, ki bu zaman zaman öğretmenlerin, öğrencilerinin çok ağır ilerlediğini düşünerek
bunalmalarına neden olabilir.
Çabasız ustalık, ne yaptığımızı düşünmemeye başladığımız andan, yani bilinçsiz yeterliliğe
ulaştığımız zamandan itibaren başlar. Sonuç olarak çabasız ustalık, genellikle eğitimin ötesindedir.
Pek çok eğiticiler çabasız ustalık seviyesine ulaşırken herhangi bir yol göstericilikte bulunmaz. Kimisi
de çabasız ustalığın gelişimini baltalar. Bu ikinci tip eğitici, kişiyi sürekli bilinçli yeterlik ya da
yetersizlik seviyesine çeken bir eleştirmen gibi davranır ve bu şekilde, bilinçsiz dans etmenin
mümkün olduğu zihin seviyesini tahrip eder. Pek azı, çabasız ustalığa ulaşabilecekleri bilinçsiz
yeterlilik seviyesinin sonuçta kişiye bağlı olduğunun farkında olarak öğrencilerini bilinçsiz yeterlilik
seviyesini bulmaları için yüreklendirir.
Peki, o zaman, tangoda çabasız ustalığa nasıl varacağız? Biz, zihnimizde değil bedenimizde
öğrenmeyi vurguluyoruz. Dıştan gelen ve içimizde duyduğumuz eleştiri seslerini bir yana bırakmayı
öneriyoruz, ki bu da fiziksel becerilerimize güven kazanana kadar bolca pratik yaparak elde edilebilir.
Ayrıca iyi ve kötü dans etmekle ilgili yargılarımızı da bir yana bırakmak gerekli. Kendi merkezimizde
olmalı ve Arjantin Tango’nun dört bağlantısının lezzetli deneyimine kendimizi bırakmalıyız: müzik,
partnerimiz, zemin ve dans pistindeki diğer dansçılar. Bunlar, bizi merkezimizde yapacak ve çabasız
ustalık kazanmamız için yol gösterecektir.
Çeviri: Ufuk Duruman