İlk başlarda onlar için tango sadece bir meraktı. Zaman içinde hayatlarında bir tutkuya dönüştü. Ve
şimdi bu tutkuyu kendileri gibi Tango’ya gönül vermiş ve vermek isteyenlerle paylaşıyorlar.
İşte 6 yıl önce Tango Kıbrıs Tango Stüdyosu bu duygularla kuruldu…
Mustafa Elmas ve Pembe Gaziler çifti, yaklaşık on yıl önce tango merakıyla adada ve yurtdışında
çeşitli tango etkinliklerine katılmaya başladılar. Milonga geceleri onlar için vazgeçilmez bir sosyal
etkinlik haline geldi.
Bu tango tutkusunu adadaki diğer tangoseverlerle paylaşma düşüncesiyle altı yıl önce bir tango
okulu kurdular…
Zaman içinde daha zengin içerikli çalışmalar ve etkinliklere imza atmaya başlayan okul, ekip olarak
yurtdışındaki tango etkinliklerine katıldı, dünyaca ünlü tango ustalarının katılımıyla çeşitli etkinlikler
düzenlemeye başladı.
İşte bunlardan biri ilki geçen yıl ve ikincisi de bu yıl nisan ayında düzenlenen “Kıbrıs’ta Tango
Baharı” etkinliği oldu. Uluslararası tango eğitmenleri gözetiminde yapılan tango dersleri, tango
şovları ve Milango gecelerinin yer aldığı bu etkinlikler, tangoseverlere unutulmaz anlar yaşattı.
Belli bir tango camiasının oluşmasıyla birlikte okul, geçen yılın sonunda dernekleşerek Tango Kültür
Sanat Derneği adını aldı…
Asistan öğretmenlerin de katılımıyla Lefkoşa’nın her iki tarafı ile Mağusa’da tango derslerinin ve
etkinliklerinin yapıldığı dernekte, ayrıca şu anda geleneksel olarak her yıl derneğin kuruluş
yıldönümü kutlanıyor ve ayrıca baharda tango etkinlikleri düzenleniyor…
İşte bu hafta size Tango Kültür Sanat Derneği’nin kurucuları Mustafa Elmas ve Pembe Gaziler çifti
ve derneğin davetlisi olarak “II. Kıbrıs’ta Tango Baharı” adlı etkinliğe katılan Matias Facio & Claudia
Rogowski çifti ile yaptığımız söyleşiyi sunuyoruz…
Okulundan derneğe
Mustafa Elmas & Pembe Gaziler çifti, Tango Kültür Sanat Derneği’nden bir aile olarak
bahsediyorlar…
Okuldan dernekleşme sürecine kadar olan süreci kendileriyle paylaşan arkadaşlarıyla çalışmalarda
ve kutlamalarda “hep ‘tango bebek doğdu’, ‘tango bebek yürüyor’ diye bahsediyoruz” derken gözleri
doluyor Pembe’nin…
“Burası bizim için bir Tango ailesi” diyen Mustafa ise, “Buraya gelen herkes bizim için çok değerlidir.
Onların burada aileleri gibi hissetmelerini istiyoruz ve bunun için çok emek sarf ediyoruz” dedi.
Mustafa ve Pembe Elmas çiftinin, en büyük hedefi; dünyadaki kaliteli tangoyu Kıbrıs’taki
tangoseverlerin ayağına getirmek. Çift, dernek olarak gelecek yıllarda Kıbrıs’ta uluslararası tango
festivali düzenlemeyi de planlıyor.
İlk başlarda arkadaşlarıyla birlikte imkân buldukları her ortamda tango yaptıklarını anlatan Mustafa
ve Pembe çifti, “Yemek yemek için gittiğimiz lokantalarda bile dans ediyorduk” diyorlar.
6 yıl önce tangodaki bilgilerini diğer insanlarla paylaşmak amacıyla Tango Kıbrıs Tango Okulu’nu
kurduklarını anlatan çift, okulda her hafta tango dersleri ve etkinlikleri düzenlediklerini ve ayrıca ekip
olarak başta İstanbul olmak üzere yurtdışında çeşitli tango etkinliklerine katıldıklarını söylediler.
Zaman içinde İstanbul’dan tango eğitmenlerinin katılımıyla adada tango dersleri ve etkinlikleri de
düzenlemeye başladıklarını da anlatan çift, dünyaca ünlü tango ustalarının katılımıyla geçen yıl ilkini
gerçekleştirdikleri baharda tango etkinliği ile daha büyük etkinliklere imza atmaya başladılar.
Bu etkinlik çerçevesinde Arjantin’in ünlü tango ustaları ve eğitmenlerinden Matias Facio & Kara
Wenham çifti, yine Arjantinli Adrian Veredice & Alejandra Hoberts ve İstanbul El Encuentro Tango
Okulu’ndan Utku & Setenay Ersoy çiftinin katılımıyla tango dersleri verildi, tango şovlar yapıldı.
Matias – ClaudiaOkulda belli bir tango camiasının oluşmasının ardından geçen yılın kasım aydında
dernekleşerek Tango Kültür Sanat Derneği adı altında faaliyetlerini sürdürdüklerini anlatan çift, şu
anda dernekte kuzeyde haftada iki kez 50 kişilik bir grupla, güneyde ise belli aralıklarla yaklaşık 150
kişinin katılımıyla tango dersleri ve Milonga geceleri yaptıklarını belirttiler.
Dernek bünyesinde her yıl geleneksel olarak çeşitli tango etkinlikleri düzenlediklerine işaret eden
Elmas ve Pembe çifti, her yıl kasım ayında derneğin kuruluş yıldönümünü kutladıklarını ve ayrıca
son iki yıldır da geleneksel olarak baharda tango etkinlik gerçekleştirdiklerini belirtti.
Geçen yıldan farklı olarak bu yılki baharda tango etkinliklerinde daha odaklı bir etkinlik yapma
hedefiyle yurtdışından sadece bir tango ustası çifti konuk ettiklerine işaret eden çift, 3–5 Nisan
tarihlerinde ikincisini düzenledikleri tangoda bahar etkinliğinde tangoseverleri ünlü Arjantinli tango
dansçı ve eğitmenleri Matias Facio & Claudia Rogowski çifti ile buluşturdu.
Tango öğrencilerine çeşitli tango etkinliklerine katılma imkanı sunduklarını ifade eden çift, gelecek
yıllarda Kıbrıs’ta uluslararası tango festivali düzenlemeyi planladıklarını söyledi.
Dernek bünyesinde yapılan tüm bu etkinliklerin de bu uluslararası festival düşüncesinin ilk ayağını
oluşturduğuna işaret eden Mustafa Elmas, bu tür eğitimlerle adada belli bir seviyenin oluşabileceğine
olan inancını dile getirdi. Pembe Gaziler ise, “Bu tür etkinliklerle tangoseverlere tango festivallerinin
nasıl olabileceği konusunda bir fikir vermeyi istiyoruz. Böyle etkinliklere katılarak bu duyguyu onlara
aşılamak ve onları daha büyük bir organizasyona hazırlamak istiyoruz” dedi. Pembe konuşmasına
şöyle devam etti:
“Her ne kadar da tango Arjantin ve Avrupa’da çok doygun bir şekilde yapılsa da Kıbrıs’ta yeni yeni
gelişmeye başladı. Biz, 6 yıldır bu konuda bir şeyler yapmaya çalışıyoruz ve daha yeni yeni
tanınmaya başladık. Ancak amacımız çok daha büyük; tangoyu çok daha geniş bir kitleye yaymak
istiyoruz. Biz, insanlara tango felsefesini hissettirmek istiyoruz, bu duyguyu onlara yaşatmak
istiyoruz.”
Tangoyu “aşkın ve tutkunun dansı” ve “erotik dans” gibi tanımlamalardan kurtarmayı istediklerini de
belirten Pembe, tangonun bu tür ifadelerin üzerinde bir takım değerlere ve duygulara sahip olduğu
görüşünü dile getirdi. “Tango’da son bir kaç yılda bir ilgi patlaması meydana geldi” diyen Mustafa,
topluma kaliteli tango etkinlikleri sunmayı arzuladıklarını ve son yıllarda yavaş yavaş bunu
başarmaya başladıklarını ifade etti.
Okulun asistan öğretmenleriyle gelişen kadrosuyla birlikte şu anda Kıbrıs’ın hemen hemen her
köşesinde tango dersleri verdiklerine işaret eden Mustafa, Lefkoşa’nin hem kuzeyinde hem
güneyinde ve Mağusa’da tango dersleri vermekte olduklarını, Girne, Güzelyurt’ta da ders vermeye
başlayacaklarını ve Larnaka’da da kardeş tango örgütü ile belli aralıklarla ortak etkinlikler yaptıklarını
anlattı.
Mustafa Elmas, dernek olarak bu yıl 6. Uluslararası İstanbul Tango Festivali’ne 35 kişilik bir ekiple
katılacaklarını ifade ederken, dernek bünyesinde faaliyet gösteren Avrupa’da sayılı tango
orkestralarından biri olan ‘Orquesta el Mediterraneo’ orkestrasının ise dördüncü kez bu festivalde
sahne alacağını belirtti.
Matias & Claudia çiftinin tango serüveni
Sohbetimize Matias & Claudia ile devam ediyoruz… Adaya yabancı olmayan Matias, geçen yıl ilk
kez düzenlenen baharda tango etkinliklerine katılan dansçı ve tango eğitmenlerinden biri.
Geçen yıl farklı bir partner ile Kıbrıs’a gelen Arjantinli Matias, bu yıl ise bir yıl kadar önce hayatını
birleştirdiği ve yaklaşık bir buçuk yıldır hem kendi ülkesinde hem de yurtdışında çeşitli tango
etkinliklerine katıldığı Claudia ile Tango Kıbrıs Tango Derneği’nin düzenlediği etkinliğe katıldı.
İkinci kez adada bulunmaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade eden Matias, katılımcılarda büyük bir
ilerleme gördüğünü söyleyerek, “Bu da herkese çalışmak için çok daha fazla enerji veriyor. Bizim için
ayrıca organizatörlerin de destek olması ve seviyelerini geliştirmelerine yardımcı olmaları önemli.
Kendilerini geliştirdiler ve bundan dolayı biz de rahat hissediyoruz” diye konuştu. Dansa 16
yaşındayken başlayan Matias, “Dansa müzikle başladım. Müzik ilham kaynağım oldu. Tango
müziğini dinlerken hareket etmeden duramıyordum. Kendi küçük kasabamda tango derslerine
başladım… Müzik ilhamım oldu” dedi. Tango tutkusuyla Boenos Aires’e gidip tango çalışmaya
başlayan Matias, 2 yıl içinde Hong Kong’tan Avrupa’ya kadar birçok ülkeye gittiğini ve çok hızlı bir
şekilde bu işi profesyonel olarak yapmaya başladığını anlattı. Matias, şu an hem tango dansçısı hem
de profesyonel bir tango eğitmeni.
Eşi Claudia ile yaklaşık bir yıldır birlikte çalıştıklarını ve çeşitli ülkelerde dersler verdiklerini anlatan
Matias, “bu yıl bizim için çok ilginç. Bir sürü teklif aldık; Almanya, İtalya, Türkiye’deki festivallerden”
dedi.
Matias gibi müzikten ilham alarak 9 yıl önce tangoya yapmaya başlayan Alman uyruklu Claudia ise,
“Biri bana tango müziklerinin yer aldığı bir kaseti hediye etti. Tangoyla ilgili bir şey yapmam
gerektiğini hissettim çünkü ilham vericiydi. Ve böylelikle tango dersleri almaya karar verdim.
Berlin’de başladım sonra tango için Arjantin’e geldim ve ondan sonra da asla bırakamadım” diye
konuştu.
Tango’nun hayatına girişinin kendiliğinden olduğunu ifade eden Claudia, dansa başladım ve dans
etmeye devam ettim. Tango benim için bir gereklilik oldu. Hayatım Tango etrafında dönmeye
başladı, kendiliğinden oldu. Tango yapmak beni mutlu ediyor” dedi.
Dansın kendisi için bir tutku olduğunu söyleyen Matias ise, dans etmeyi, hareket etmeyi, müziği
seviyorum. Bir kişiyle bağlantılı olmayı seviyorum. Birlikte dans ettiğimizde sanki kendi hayatınızda
olup biteni bir aynada görüyorsunuz. Tangoyu gerçek yapan bu. Kendinizi ve duygularınızı ifade
etmekten kaçamıyorsunuz. Bazen bası sorunları ve farklılıkları aşmanıza yardımcı oluyor. Bir birimizi
daha iyi anlıyoruz. Dans ettiğimde dans ettiğim kişi ile temas kurmaya çalışıyorum” diye konuştu.
Tangonun tangocular için anlamı
Söyleşimizin son bölümünde Matias, Caludia, Mustafa ve Pembe’ye tangonun anlamını soruyoruz.
İlk sözü alan Matias, tangoyu müziğin 3 dakikasında bir kadın ve erkek arasındaki ilişkinin hikayesi
olarak tanımlıyor.
Eşi ve partneri Claudia ise Matias’tan tangoya daha farklı yaklaşım getirerek, “Bu, iki insanın mutlaka
bir kadın ve bir erkek olması gerekmiyor. İki kadın ya da iki erkek arasında da olabilir. Tango 3
dakikalık müzikte iki insanın hareketlerinin ilişkisinin bir aynasıdır” diyor.
Ron De Vito’nun tango tanımlamasına atıfta bulunan Mustafa, tangonun tanımının kişiden kişiye
değiştiğini ifade etti ve “De Vito tangonun kişisel olduğunu, nasıl hareket ettiğin, nasıl hissettiğin ve
nasıl dans ettiğin kişiden kişiye değişiyor” dedi. Musafa, tango karşındakine saygı duymaktır. Dans
ettiğin kişi ile tartışarak ya da kavga ederek değil işbirliği yaparak 3 dakika içinde ortaya güzel bir
şeyler çıkarabilmektir. Müziğin içindeki ritme kendi nefesinle cevap verebilmektir” diye devam etti.
Partneri Pembe ise tango iki insanın beden dili ile karşısındakiyle konuşabilmesi ve onu
dinleyebilmesidir 2–3 dakika içerisinde konsantre olup beden dilini kullanabilmektir. Bir birinin
nefesini kontrol ederek dans edersiniz…. Anlaşabilmek, konuşabilmektir” dedi
ANIL IŞIK
Kıbrıs Gazetesi -25.04.2009