Silvio Grand ve partneri Mayra Galante dünyaca ünlüler. Buenos Aires’te Luna Park ve Moskova’da Kremlin Sarayı dahil olmak üzere 20 ülkede performans sergilediler. Festivallerde performans sergilemelerinin yanı sıra Avrupa, Asya ve Amerika’da seminerler verdiler. CitiBank, Bridge Stone, Milonga Liquer, TeLeFe Satelital, Argentine channel Solo Tango gibi firmaların yüzü oldular.
Silvio Grande, tangonun doğduğu yerde, Buenos Aires’te dünyaya geldi.
Silvio’ya güçlü, akıcı ve zor bir dans figüründe ustalaşmak konusunda onu neyin motive ettiğini sorduğumuzda, kendi sorusuyla cevap verdi: Sen ne hayal ediyorsun?
Soru: Çarpıcı bir soru! İyi bir arkadaşım bir kere bana hayattaki en önemli şeyin kendimize doğru sorular sormamız olduğunu söylemişti, cevapları olumsuz olsa bile. İstediklerine ulaşmış insanlar kendilerine doğru soruları sormuş gibi görünüyor. Silvio Grand başarıyı uluslararası ölçekte yakalamış biri. Peki öyleyse hayal bir motivasyon mu Silvio?
Silvio: Motivasyon ne kadar güzel bir kelime! Belki de mutluluğun anahtarı? Ben her zaman motivasyonu bir yerlerde arıyorum çünkü bu hayatın motoru gibidir. Uyandığımda, çalışırken, düşünürken, hayalime ulaşmak için ne yapmam gerektiğini merak ederim.
Soru: Düşünme şeklin kulağa oldukça güçlü geliyor. Başarının anahtarı bu mu sence?
Silvio: Başarı, saygı duyduğum başka bir kelime. Ancak, bunun her birimiz için ayrı şeyler ifade ediyor. Başarıyı genel geçer herhangi bir cümleyle ölçemeyiz. Her bir birey başarıya kendi kuralları ve hedefleriyle yaklaşır. Para ya da şöhreti başarıyla karıştırmayın. Sanatsal bir değerin başarısını finansal değerlerle ölçmeyin. Para tabi ki sanatçı için de başarılı olmanın bir parçasıdır ancak kesinlikle tek kriter bu değildir.
Soru: Bu bireysel bir şey öyle mi?
Silvio: Kesinlikle. Kendi hedefleriniz konusunda açık olun. Bu hedeflerin başka birinin değil, sizin hedefiniz olduğundan emin olun. Aksi takdirde bir başkasının amaçlarına ve hedeflerine erişmek için uğraşırsınız. Bunu yaparsanız hiçbir zaman tam anlamıyla tatmin olmuş hissetmezsiniz.
Soru: Peki senin hayalin ya da vizyonun neydi?
Silvio: Sahnede, binlerce insanın gözü önünde dans ettiğimi ve bunu yaparken güvende hissettiğimi hayal ettim, alkışlardan haz almayı ve seyirciyle bağ kurmayı. Sahnede olurken güvende hissetmek çok olağan bir şey değildir.
Soru: Tango ile ilgili seni cezbeden neydi?
Silvio: İlk dersimi aldıktan sonra, tangonun hayatımın en güçlü ve devamlı etkilerinden biri olabileceğini fark ettim. Partnerime sarılma hissine ve dans ederken ne kadar yaratıcı olunabileceğine resmen aşık oldum. Dans ederken aktarabildiğiniz duyguların çokluğu hayret edici.
Sonra tüm bunlar dansı öğrendikçe derinleşiyor. Tangonun müziğini, sözlerini, eğitimini seviyorum. Öğrencilerime de figürlerin yanı sıra bu derinliği de öğretmek hoşuma gidiyor.
Soru: Bu gerçek bir tutku öyleyse. Bu tutkuyu canlı tutmak için aşman gereken engellerle karşılaştın mı?
Silvio: Profesyonel bir dansçı olmaya ilk karar verdiğimde biri bana bunun nankör ve sevimsiz bir iş olduğunu söyledi.Bir performans için sadece üç dakikan var ve her şey mükemmel olmalı, aksi halde seyirci kötü olduğunu sana hissettirecektir, sonra da yaptığın şeyden keyif almamaya başlarsın.
Bu fikir benim cesaretimi oldukça kırdı ve başlamak için adım atamadım.
Soru: Ne yaptın peki? Belli ki bu engeli aşmışsın.
Silvio: Bu fikirle savaştım. Bunun bir aldatmaca olduğunu fark ettim. Elimden gelenin en iyisini yapamadığımda ve seyirci benle ilgili iyi düşünmediğinde kendime bir insan olduğumu hatırlatabilirim diye düşündüm.
Şimdi seyirciye verdiğimden memnunum. Bu topluluk benim için ilham ve enerji kaynağı oldu. Muazzam keyif alıyorum.
Soru: Başarılı birçok insanın şimdi oldukları noktaya gelebilmek için zorluklarla mücadele ettiğini fark ettim.
Silvio: Bunun için savaştığımı söylemekten gurur duyuyorum. Hayatımdaki her şeyle, uğruna savaş verdiğim her şeyle gurur duyuyorum.
Soru: Bazı insanlar, başarının şans ve zamanlama meselesi olduğunu düşünüyor.
Silvio: Dans etmeye ilk başladığımda, kendi bilincimle profesyonel bir sahne dansçısı olmaya karar verdim.
Soru: Yani bu senin gördüğün bir şey miydi?
Silvio: Moskova, Roma ve Buenos Aires gibi biyik şehirlerin tiyatrolarında dans etmeyi düşledim. Yurt dışına seyahat etmeyi düşledim. Aynı zamanda da dans eğitmeni olmak istedim. Her şey çok açıktı, bir dansçı olmak istiyordum. Kariyerimi bir planla inşa ettim.
Soru: Eğitmen olarak da beğenilen ve aranan birisin. Öğrencilerine neler öğretiyorsun?
Silvio: 35 yılda fark ettim ki genç insanlar dans öğrenmek için daha çok geliyor. Yeni bir öğrenci vücudu eğitilmemiş ve çevik olmadığından istediği tepkiyi vermeyebilir ve bu yüzden gergin hissedebilir. Bu tamamen normal. Öğrencilerime temel ve açık konseptler veririm ve onlara eğlenmeyi öğretirim.
Salona geldiklerinden daha enerjik ayrılmalarını isterim. Ağrılı ayaklar ya da ağrılı bir vücuda sahip olmalarını istemem. Eğer yeni bir şey öğrendilerse ve eğleniyorlarsa hedefime ulaştım demektir.
Soru: Böyle düşünmene bayıldım. Dans heyecanlı ve eğlenceli olmalı. Sınıflarına genellikle gençlerin rağbet ettiğinden bahsettin. Sence durum neden böyle?
Silvio: Bence, çünkü yalnız insanların zamanında yaşıyoruz. Sosyal medya bizi sürekli irtibatta tutuyor ancak; hep arada bir mesafe varken. Dansta sarılmak, yürümek ve ritim böyle yaşayan gençlerin ilgisini çekiyor. Burada daha az figür ve daha çok sarılma var.
Tango, iki insanın çok temel bir şekilde bir bağlantı kurup sarılmasının yollarından biridir.
Soru: Bahsettiğin benim de dansta en sevdiğim şeylerden biri, temel insan dokunuşu ve bağlantı. Son olarak, yaptığın işle ilgili seni en tatmin eden nokta nedir?
Silvio: Diyeceğim şu ki, ben bunu yaşıyorum. Kendime dürüst olmaya çalışıyorum.
Samimi röportaj için Silvio’ya teşekkürler…
Kaynak: verytangostore.com
Çeviri: Azra Laiç